Marvel çizgi roman dünyasının kuşkusuz en absürt karakteri Deadpool nihayet sinemalarda.
Dün gece geç saatte tıklım tıklım bir salonda izlediğim film, tıpkı beklediğimiz gibi eğlenceli, bol aksiyonlu “tadında sert” ve çok keyifli bir film olmuş.
Malum Deadpool, tam bir troll. Başına gelen her olayla, karşısına çıkan herkesle dalgasını geçen bir çizgi roman karakterini kanlı canlı izlemek fikri oldukça heyecan vericiydi. Bu konuda en büyük endişe diğerlerinden her açıdan sıyrılan böyle bir karakterin layıkıyla beyazperdeye yansıtılıp yansıtılmayacağı ile ilgiliydi. Genel olarak bu endişelerimizin yersiz olduğunu ve anlatım itibariyle karakterin ruhunun yansıtıldığını söylemek mümkün.
Deadpool Filmi Konusu
Film, Wade’in Deadpool’a dönüşümünü anlatan bir başlangıç hikayesi sunuyor. Dolayısıyla bolca flashback var.
Wade (Ryan Reynolds), özünde iyi olan ama konu işi ise şiddetten kaçınmayan kiralık bir askerdir. İş bağlantılarını gerçekleştirdiği bir barda güzel Vanessa (Morena Baccarin) ile tanışır ve aşık olur. Vanessa’ya evlenme teklifi edeceği gece fenalaşır ve kansere yakalandığı anlaşılır.
Weapon-X adı verilen askeri deney programınının kanserini tedavi edebileceğini öğrenen Wade, başta dirense bile bu hastalıktan kurtuluş şansı olmadığı için programa katılır. Herşey basit görünür ama deney tehlikelerle doludur. Buna göre Wolverine’in tedavi faktörü Wade’e eklenecek ve kanserin öldürdüğü her bir hücreyi anında üretebilmesi için geliştirilecektir. Çenesini bir türlü tutamayan Wade, deneyi gerçekleştiren cerrah Ajax’ı (Ed Skrein) kızdırır ve deney sonrası vücudu kötü şekilde yanar. Bu acılı süreç Wade’i Deapool’a dönüştürür. Görüntüsü sebebiyle Vanessa’ya tekrar yaklaşmaya çekinir ve hem tekrar eski görüntüsüne kavuşabilmek hem de acılı deneyin intikamını alabilmek için Ajax’ın peşinde düşer.
Deadpool düşmanlarını çenesiyle afallatıp, yoran ve sonra işlerini bitiren çok özel bir karakter. Dolayısıyla ışıl ışıl bir zekası var. İçsesini hep duyuyoruz ve bu izlenenleri çok eğlenceli kılıyor. Film göndermelerle dolu. Deadpool’un çenesi o kadar kuvvetli ki, film karakterlerinden ünlülere, siyasetten günlük hayata onlarca göndermeyi sıralayıveriyor. O, Liam Neeson’dan bahsederken siz gülmeye başlıyorsunuz, Yoda’ya geçtiğinde ise bir öncekinde neye güldüğünüzü hatırlamıyorsunuz. Bu açıdan senaryo biraz sığ kalsa bile güncel göndermeler filmi kahkahalarla izlemenize sebep oluyor. Film aynı zamanda müthiş müzikler eşliğinde sıkı aksiyon sahneleri ile dolu. Bu eğlenceyi zaman zaman yavaşlatan ise bence süresi uzun tutulan flashback’ler. Sanki kadınları da salona çekmek için karakterin romantizm dozu bir tık fazla kaçmış. Bu arada tıklım tıklım salonda tek kadın olarak filmi izlediğimi belirtmemde fayda var.
Deadpool Filmi Oyuncuları
Filmin yönetmeni Tim Miller ve kahramanın özünü çok başarılı bir şekilde yansıtmış. Aksiyon sahneleri şiir gibi ve dozu çok iyi ayarlamış. Filmin oyuncu kadrosunda Wade’e yani Deadpool’a bürünen Ryan Reynolds elbette öne çıkıyor. Kendisinin sıkı bir Deadpool hayranı. Öyle ki bu rolü alabilmek için 2005 yılından beri çok çabaladığını ve alacağı ücrette kesintiye gittiğini zaten biliyoruz. Filmde kullandığı kostümü saklamasına da izin verilmiş bu arada 🙂
Kötü adam Ajax rolünde izlediğimiz (Deadpool, bir deterjanın adını alan kötü adamımızla tahmin edeceğiniz gibi bol bol dalgasını geçti) Ed Skrein ise orta karar oyunculuğu ile çok sırıtmamıştı. Vanessa rolü ile izlediğimiz Morena Baccarin ise güzel bir kadın ve genel anlatıma uygun bir oyuncu.
Marvel evreninin en güçlü karakterlerinden Colossus’u ise Greg LaSalle canlandırıyor. Filmin genel anlatımı malumunuz. Deadpool, Rus devi Colossus’un bile karizmasını çiziyor. Diğer bir karakter olan Angel Dust rolünde ise Gina Carano’yu izliyoruz. Bu filmde yeteri kadar etkileyici değildi ama role cuk oturmuş.
Diğer Marvel filmlerinden farklı olarak “pg-16” etiketiyle vizyona giren film, şiddet – seks – küfür gibi ögeleri barındırıyor. Zaten Deadpool gibi bir karakteri tüm bunlar olmadan düşünmek mümkün değil. Kahramanımız hazır cevap ve ağzına geleni söylüyor. Bu açıdan film boyunca göndermelerin tadına doyulmuyor. Öte yandan Reynolds’ın harika kalçaları ve iki sahne dışında cinsellik açısından uyarı gerektirecek bir durum göremedim. Bunlar zaten filmlerde rutin gördüğümüz şeyler. Şiddet dozunda olduğu ve sanatsal yansıtıldığı için rahatsız etmiyor. Karşımızda bir korku filmi şiddeti yok. Sadece diğer Marvel karakterlerinden daha sert ama özünde romantik sayılabilecek, eğlenceli bir karakter var. Küfür yerine ise sokak dili demek daha doğru olur sanırım. Çünkü günlük hayatta duyduğumuz kelimelerin dışında kulak kapatılacak bir küfür de duymadım.
Deadpool Karakteri Kimdir?
Deadpool karakterinin ismini alışı çizgi romandan farklı şekilde aktarılmış. Aslında karakter bu ismi, denekler üzerinde girilen bir bahisten alır. Bu vahşi deneylere girenler arasında “önce kim ölecek” bahsi yapılır ve bu bahse Deadpool (Ölü Havuzu) adı verilir. Denekler, deney öncesi bahse para yatırır ve kazanan tüm parayı alır. Wade’in yani Deadpool’un aldığı isim buradan geliyor.
Deadpool özünde bir katil ama sınırları var. Kadın ve çocuk öldürmez. Düşmanlarını önce çenesiyle yorar ve öldürmek onun için bir sanattır, buna özen gösterir. Ninja eğitimi vardır ve çok iyi bir nişancıdır. Her silahı kullanabilir ve iyileşme yeteneği çok güçlüdür. Vücudunun herhangi bir parçasının kopmasına alışıktır.
Deadpool IMDB
Deadpool Fragmanı
[youtube id=”9vN6DHB6bJc” align=”center” mode=”normal” autoplay=”no” maxwidth=”720″]
Sözün özü, film sıkı bir aksiyon ve bol eğlence vaadediyor. Tekrar izlemekten kendinizi alıkoyamayacaksınız. Ben Green Lantern ve Ant Man karakterlerini çok severim. Deadpool’da o grubun arasına katıldı. Filmin sonunda bir klasik olarak hemen çıkmayın, akışa uygun olarak tatlı iki sürpriz sizi bekliyor. Şimdiden hepinize iyi seyirler 🙂
Deadpool Filmi Müzikleri
Filmin müzikleri şimdiden efsane olmaya aday. Her ne kadar Wham ve George Michael ile dalga geçse bile ben çok severim. Aşağıda Careless Whisper videosu var 🙂
[youtube id=”izGwDsrQ1eQ” align=”center” mode=”normal” autoplay=”no” maxwidth=”720″]
1 Yorum
Klasik kasıntı süper kahramanların yerine daha samimi ve içten bir üslup benimsenmesi benim hoşuma gitti. Hareket ve tavırları daha keyif veriyor haliyle. Animasyon sahneleri ise beklentilerimi -tam anlamıyla olmasa da- büyük oranda karşıladı diyebilirim.