Meltwater ve We Are Social iş birliğiyle hazırlanan 2026 Yılı Global Dijital Raporu, Türkiye’nin internet, mobil ve sosyal medya alışkanlıklarını satır satır önüne seriyor.
DataReportal‘ın en güncel verilerine dayanarak hazırladığım detaylı analizde, Türkiye’deki dijital adaptasyonun ve kullanıcı davranışlarının 2026 yılındaki kritik durumunu ele aldım. Sunduğum içgörülerin, pazarlama profesyonelleri ve iş liderleri için hedef kitleye ulaşma ve dijital stratejileri optimize etme noktasında sizlere yardımcı olmasını umuyorum.
2026 Global Dijital Raporu
Her yıl yayınlanan Global Dijital Raporu, pazarlama ve iletişim dünyası için güçlü bir erken uyarı sistemi işlevi görüyor. Meltwater ve We Are Social iş birliğiyle hazırlanan 2026 Yılı Global Dijital Raporu, DataReportal verileri üzerinden Türkiye’nin dijital alışkanlıklarını ayrıntılı biçimde masaya yatırıyor.
Raporun Türkiye bölümüne yakından bakıldığında, hem medya planlaması hem içerik stratejisi hem de marka konumlandırması açısından stratejik değeri yüksek bir resim ortaya çıkıyor:
- Neredeyse tamamen erişilebilir hâle gelen internet,
- Yüksek penetrasyonlu mobil altyapı,
- Sosyal medyanın günlük hayatla iç içe geçmiş yapısı,
artık yalnızca “trend” başlığı altında anılmıyor; iş modellerinin temel bileşeni hâline geliyor.
Aşağıda Türkiye verilerini, pazarlama profesyonellerinin kullanabileceği bir perspektifle, katman katman açıyorum.

Nüfus ve demografi Dijital stratejilerin zemini
Birleşmiş Milletler verilerine göre Ekim 2025 itibarıyla Türkiye’nin nüfusu 87,7 milyon. Bir yılda 215 bin kişilik artış ile yüzde 0,2 seviyesinde kontrollü bir büyüme söz konusu.
- Nüfusun yüzde 78,4’ü kentlerde, yüzde 21,6’sı kırsal bölgelerde yaşıyor.
- Cinsiyet dağılımı neredeyse simetrik: yüzde 50,1 kadın, yüzde 49,9 erkek.
- Ortalama yaş 33,5. Nüfusun yarısı bu yaşın üzerinde, yarısı altında.
Yaş kırılımı, hedef kitle planlaması açısından kritik:
- 0–4 yaş: yüzde 6,1
- 5–12 yaş: yüzde 11,9
- 13–17 yaş: yüzde 7,5
- 18–24 yaş: yüzde 10,0
- 25–34 yaş: yüzde 15,4
- 35–44 yaş: yüzde 14,9
- 45–54 yaş: yüzde 13,4
- 55–64 yaş: yüzde 10,3
- 65+ yaş: yüzde 10,6
Türkiye, hâlâ genç nüfus avantajına sahip. Ancak 25–44 yaş bandının ağırlığı, hem tüketim hem karar verme süreçlerinde “genç yetişkin – olgun yetişkin” eksenini öne çıkarıyor. Finans, teknoloji, konut, otomotiv, eğitim, kişisel gelişim ve kariyer odaklı içerikler için en yüksek etkileşim potansiyeli bu aralıkta toplanıyor.
Mobil bağlantılar Her şeyin başladığı yer
GSMA Intelligence verileri, 2025 sonunda Türkiye’de 81,9 milyon mobil bağlantı olduğunu gösteriyor.
- Bu rakam, toplam nüfusun yüzde 93,3’üne karşılık geliyor.
- 2024 sonundan 2025 sonuna 836 bin bağlantı eklenmiş; büyüme oranı yüzde 1,0.
Bağlantıların yüzde 97,8’i artık 3G, 4G ya da 5G kategorisinde yer alan mobil genişbant statüsünde. eSIM kullanımının yaygınlaşması, çift hatlı kullanım pratiklerini kolaylaştırıyor; yine de Türkiye henüz “nüfustan fazla hat” eşiğini aşmış durumda değil.
Burada önemli bir ayrıntı var: Mobil hattın teknik kapasitesi genişbant seviyesinde olsa da her paket aktif veri kullanımını içermiyor. Dolayısıyla “hat sayısı = aktif veri kullanıcısı” denklemi her zaman geçerli kabul edilemiyor.
Medya planlamasında mobil bağlantıyı hâlâ temel erişim kanalı olarak konumlandırmak gerekiyor. Ancak strateji, hat sahipliğinden çok aktif veri kullanımı ve içerik tüketim alışkanlıkları üzerine kurulmalı. Özellikle alt gelir gruplarında “düşük veri kullanımı / yoğun Wi-Fi bağımlılığı” senaryosu hâlâ masada.
İnternet penetrasyonu ve hızlar Dijital tüketimin omurgası

Kepios analizine göre Ekim 2025 itibarıyla Türkiye’de 77,5 milyon internet kullanıcısı var:
- İnternet penetrasyonu yüzde 88,3.
- Bir yıl önceye göre 190 bin kişilik artış ile yine yüzde 0,2 düzeyinde kontrollü büyüme söz konusu.
Diğer yandan yaklaşık 10,3 milyon kişi hâlâ internet kullanmıyor; bu da nüfusun yüzde 11,7’sine denk geliyor. Araştırma metodolojisi gereği verilerin belli bir gecikmeyle yayımlandığı düşünülürse, gerçek penetrasyon oranının tabloda görülen seviyenin bir miktar üzerinde olması olası.
Bağlantı hızları
Ookla verileri, 2025 sonu itibarıyla şu medyan hızları ortaya koyuyor:
- Mobilde 68,19 Mbps indirme hızı
- Sabit internette 56,17 Mbps indirme hızı
Bir yıllık değişim oldukça çarpıcı:
- Mobil tarafta 21,82 Mbps artış ile yüzde 47,1’lik sıçrama
- Sabit tarafta 13,27 Mbps artış ile yüzde 30,9’luk yükseliş
Video içerik, canlı yayın, oyun, uzaktan eğitim ve uzaktan çalışma modelleri açısından Türkiye artık “yetersiz hız” tartışmasını büyük ölçüde geride bırakmış durumda. Markalar için esas soru, hangi formatın ve hangi platform kombinasyonunun daha yüksek etkileşim getirdiği. Yani teknik kısıtlar yerini içerik tasarımına bırakıyor.
Sosyal medya Türkiye’de günün ritmini belirleyen ekosistem
Kepios verileri, Ekim 2025 itibarıyla Türkiye’de 62,3 milyon aktif sosyal medya kullanıcı kimliği olduğunu gösteriyor.
- Bu rakam, toplam nüfusun yüzde 70,9’una karşılık geliyor.
- İnternet kullanıcıları içinde sosyal medya penetrasyonu yüzde 80,4.
2024 sonundan 2025 sonuna sosyal medya kullanıcı sayısı 4,8 milyon artmış; bu da yüzde 8,3’lük canlı bir büyüme anlamına geliyor.
18 yaş üzeri segmentte tablo daha da çarpıcı:
- 60,3 milyon yetişkin sosyal medyada aktif; yetişkin nüfus penetrasyonu yüzde 92,1.
- Kullanıcı kimliklerinin yüzde 46,5’i kadın, yüzde 53,5’i erkek.
Yani Türkiye için sosyal medya, artık “alternatif mecra” tanımını çoktan aşmış durumda; gündelik hayatın, haber akışının, alışveriş kararlarının ve marka algısının ana sahnesi hâline geldi.
Pazarlama stratejilerinde “dijital / geleneksel” ayrımından çok, platform mimarisi konuşulmalı. Türkiye’de internete erişen kitlelerin büyük kısmı sosyal medyada. Bu yapı, medya karmasında televizyonun kitle erişimi rolünü sosyal ağlar ile paylaşan yeni bir düzene işaret ediyor.
Platform bazlı tablo Hangi mecra hangi rolü üstleniyor?
YouTube Video evreninin ana omurgası
Google reklam verilerine göre YouTube, Türkiye’de 57,9 milyon kullanıcıya ulaşıyor:
- Toplam nüfusun yüzde 66,0’ı
- İnternet kullanıcılarının yüzde 74,7’si YouTube ile temas hâlinde
- Yetişkin reklam kitlesinde yüzde 48,6 kadın, yüzde 51,4 erkek
YouTube’un reklam erişimi, gerçek aktif kullanıcı sayısını bire bir yansıtmasa da Türkiye için “video içerik denince akla gelen ilk adres” konumunu gayet net biçimde teyit ediyor.
Markalar için YouTube hâlâ “üst huni”nin en güçlü sahnesi. Arama davranışı ile içerik tüketiminin birleştiği bu yapı, hem performans hem marka bilinirliği açısından ayrı bir katman sunuyor. Özellikle uzun soluklu anlatı kurguları, ürün hikâyeleştirmesi ve düşünce liderliği serileri için ideal alan.
Instagram Görsel kimliğin merkezi
Meta verilerine göre 2025 sonunda Türkiye’de 62,3 milyon Instagram kullanıcısı var:
- Toplam nüfus penetrasyonu yüzde 70,9
- 13 yaş üzeri uygun kitlenin yüzde 86,5’i
- 18 yaş üzeri yetişkinlerin yüzde 92,1’i platformda
- İnternet kullanıcılarının yüzde 80,4’ü Instagram’a erişiyor
- Cinsiyet dağılımı: yüzde 46,5 kadın, yüzde 53,5 erkek
Büyüme hızında da dikkat çekici bir tablo var:
- Bir yılda 5,8 milyon ek kullanıcı (yüzde 10,3 artış)
- Üç aylık dönemde 1 milyon ek kullanıcı (yüzde 1,6 artış)
Instagram, Türkiye’de markaların görsel kimliğini, ürün vitrini ile topluluk iletişimini aynı anda yönettiği bir merkez hâline geldi. Hikâyeler, Reels ve DM trafiği; müşteri yolculuğunun keşif, değerlendirme ve satın alma niyetini aynı ortamda besleyen bir üçlü oluşturuyor. Influencer iş birlikleri, içerik ortaklıkları ve sosyal ticaret projeleri için hâlâ en güçlü kaldıraçlardan biri.
TikTok Kısa video dalgasının hız kesmeyen cephesi
TikTok reklam verileri, Türkiye’de 18 yaş üzeri 44,9 milyon kullanıcıya işaret ediyor:
- Yetişkin nüfusun yüzde 68,6’sı
- İnternet kullanıcılarının yüzde 57,9’u TikTok ile temas hâlinde
- Cinsiyet dağılımı: yüzde 40,6 kadın, yüzde 59,4 erkek
Büyüme rakamları, kısa video formatının yükselişini net biçimde ortaya koyuyor:
- Bir yılda 5,8 milyon ek erişim (yüzde 14,8 artış)
- Üç aylık dönemde 1,56 milyon ek kullanıcı (yüzde 3,6 artış)
TikTok, Türkiye’de yalnızca gençlerle sınırlı bir eğlence platformu değil; ürün keşfi, marka hikâyeleri, “nasıl yapılır” içerikleri ve yerel trendlerin doğduğu bir kültür alanı hâline geldi. Kampanya tasarımlarında “ses tasarımı + kurgu hızı + yorum kültürü” üçlüsünü merkeze alan markalar, organik yayılım konusunda ciddi avantaj yakalıyor.
LinkedIn Profesyonel kimliğin sahnesi
LinkedIn reklam verileri, Türkiye’de 21 milyon kayıtlı üyeye işaret ediyor:
- Toplam nüfusun yüzde 23,9’u
- 18 yaş üzeri nüfusun yüzde 32,1’i
- İnternet kullanıcılarının yüzde 27,1’i LinkedIn ekosisteminde
- Cinsiyet dağılımı: yüzde 34,1 kadın, yüzde 65,9 erkek
Üye sayısındaki büyüme oldukça güçlü:
- Bir yılda 3 milyon yeni üye (yüzde 16,7 artış)
- Üç aylık dönemde 1 milyon kişilik (yüzde 5,0) ek yükseliş
Türkiye’de profesyonel marka inşasının ve B2B pazarlamanın ana sahnesi artık net biçimde LinkedIn. Yönetici görünürlüğü, sektör içi düşünce liderliği, işveren markası ve karmaşık ürünlerin anlatıldığı niş içerikler için platform, klasik kurumsal web sitesinden çok daha dinamik bir vitrin sunuyor.
Facebook Olgun bir mecra olarak yeniden konumlanıyor
Meta’nın reklam araçlarına göre Facebook, Türkiye’de 34,7 milyon kullanıcıya sahip:
- Toplam nüfusun yüzde 39,5’i
- 13 yaş üzeri kitlenin yüzde 48,2’si
- 18 yaş üzeri yetişkinlerin yüzde 53,2’si Facebook kullanıyor
- İnternet kullanıcıları içinde erişim oranı yüzde 44,8
- Cinsiyet dağılımı: yüzde 34,2 kadın, yüzde 64,4 erkek
Yıllık ölçekte 350 bin kişilik artış (yüzde 1,0), üç aylık dönemde ise 450 bin kişilik düşüş (yüzde 1,3) görülüyor. Meta’nın veri metodolojisindeki revizyonlar, bu dalgalanmaların bir kısmını teknik kaynaklı hâle getiriyor.
Facebook, genç kitlenin günlük rutini açısından geri planda kalsa da, orta yaş ve üzeri kitle, yerel topluluklar, niş hobiler ve grup dinamikleri için hâlâ değerli bir zemin. Özellikle bölgesel kampanyalar, yerel işletme iletişimi ve topluluk yönetimi tarafında akıllıca kurgulanan kampanyalar etkili sonuç üretebilir.
Messenger, Snapchat, Reddit, X Sosyal evrenin tamamlayıcı kanalları
Messenger
- 12,8 milyon kullanıcı
- Toplam nüfusun yüzde 14,5’i
- 18 yaş üzeri penetrasyon yüzde 19,4
- İnternet kullanıcıları içinde yüzde 16,5
- Cinsiyet dağılımı: yüzde 29,9 kadın, yüzde 69,3 erkek
- Bir yılda 500 bin, üç ayda 200 bin kullanıcı kaybı
Mesajlaşma tarafında ana trafik, Türkiye’de daha çok WhatsApp ve Instagram DM üzerine kaymış durumda. Messenger, ek bir kanal görünümünde.
Snapchat
- 16,2 milyon kullanıcı
- Toplam nüfusun yüzde 18,5’i
- Uygun kitlenin yüzde 22,6’sı
- İnternet kullanıcıları içinde yüzde 21,0
- Cinsiyet dağılımı: yüzde 59,7 kadın, yüzde 39,3 erkek
- Bir yılda 200 bin, üç ayda 280 bin kişilik düşüş
Özellikle genç kadın kitlesi için hâlâ anlamlı bir mecra. Moda, güzellik, yaşam tarzı ve eğlence içerikleri için niş ama etkili bir alan oluşturuyor.
- 7,4 milyon kullanıcı
- Toplam nüfusun yüzde 8,4’ü
- İnternet kullanıcıları içinde yüzde 9,6
- Bir yılda 4,95 milyon kişilik artış (yüzde 202), üç ayda 2,45 milyon ek artış (yüzde 49,5)
Burada yalnızca kullanıcı sayısı artmıyor; reklam altyapısının genişlemesi de tabloyu yukarı çekiyor. Yine de teknoloji, finans, oyun, kripto ve niş ilgi alanlarına dönük topluluklar için ciddi fırsat barındırdığı açık.
X (eski Twitter)
- 18,5 milyon kullanıcı
- Toplam nüfusun yüzde 21,1’i
- 18 yaş üzeri penetrasyon yüzde 26,7
- İnternet kullanıcıları içinde yüzde 23,9
- Cinsiyet dağılımı: yüzde 36,3 kadın, yüzde 63,6 erkek
- Bir yılda 973 bin kişilik düşüş (yüzde 5,0), üç ayda 44,1 bin kişilik sınırlı artış (yüzde 0,2)
X, gerçek zamanlı gündem takibi, finans ve siyaset odaklı tartışmalar, spor ve canlı etkinlik etkileşimi açısından hâlâ benzersiz. Ancak reklam verilerindeki dalgalanmalar, veriyi okurken ekstra dikkat gerektiriyor.
Messenger, Snapchat, Reddit ve X; Türkiye dijital ekosisteminde “tamamlayıcı kanal” konumunda. Kitle boyutu her platform için farklı olsa da, doğru segmentasyonla kullanıldığında marka hikâyesini zenginleştiren ve kampanya stratejisini derinleştiren rol üstlenebiliyorlar. Ana planlama Instagram – YouTube – TikTok – LinkedIn ekseninde kurulurken, bu mecralar kampanyanın nüanslarını taşıyan ince işçilik alanları hâline gelebilir.
2026 Dijital Türkiye okuması Pazarlama stratejileri için ne ifade ediyor?
2026 Global Dijital Raporu’nun Türkiye verileri, pazarlama ve iletişim profesyonellerine net mesajlar veriyor:
- Yüksek penetrasyonlu bir dijital pazar söz konusu. İnternet, mobil ve sosyal medya, kitlelere ulaşmanın istisnai kanalları olmaktan çıktı, ana damar hâlini aldı.
- Video içerik merkezde. YouTube, Instagram ve TikTok üçgeni, hem genç hem yetişkin kitleler için algı yönetiminin ve ürün keşfinin ana sahnesi.
- Profesyonel hikâyeler LinkedIn üzerinden okunuyor. B2B markalar, yönetici görünürlüğü ve işveren markası iletişimi için LinkedIn’i stratejik bir kulvar olarak ele almak zorunda.
- Platformlar arası rol dağılımı belirginleşti. Kimi mecra büyümesini sürdürürken, kimi mecra olgunluk dönemine geçti. Medya karması, bu olgunluk düzeylerini gözeterek tasarlandığında bütçe verimliliği de artacak.
- Hâlâ çevrim dışı kalan kitleler var. Yaklaşık 10 milyondan fazla kişinin internet erişimi yok. Kamu hizmetleri, finansal kapsayıcılık, eğitim ve sosyal politika tasarımı açısından bu kitle stratejik önemde.
Türkiye, 2026 itibarıyla dijitalleşmeyi derinleşen, segmente olan ve platform bazlı uzmanlaşmaya doğru evrilen bir alan olarak yaşıyor. Bundan sonraki dönemde fark yaratan markalar her platformun dilini, hızını ve kültürünü ayrı ayrı okuyup buna göre strateji geliştirenler olacak.
Raporun detayları için buradaki bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.
2026 verileri, Türkiye’nin dijitalleşmeyi günlük yaşamın merkezine yerleştiren bir ülke hâline geldiğini açıkça gösteriyor. İnternet erişiminin neredeyse doygunluğa ulaşması, mobil hızların dikkate değer biçimde yükselmesi ve sosyal medya kullanıcı sayısındaki istikrarlı artış, marka iletişimi için yepyeni bir davranış setinin oluştuğunu ortaya koyuyor. Artık tüketici yolculuğu doğrusal akışlarla sınırlı değil; her platformun kendi dinamiği, kendi etkileşim biçimi ve kendi kültürü var.
Ortaya çıkan tablo, pazarlama profesyonellerinin önüne iki güçlü mesaj bırakıyor:
Birincisi, platform odaklı strateji tasarımı kampanya başarısının temel belirleyicisi.
İkincisi, içerik üretiminin hızı ve biçimi, marka algısını doğrudan etkileyen en kritik unsurlar arasında yer alıyor.
2026 Türkiye’si, markalara geniş ama rekabeti yüksek bir dijital alan sunuyor. Fark yaratanlar; izleyiciyi doğru bağlamda yakalayan, her mecranın kültürünü ayrı ayrı okuyan ve veriyi stratejik bir avantaja dönüştüren markalar olacak. Kısacası bu yıl, yalnızca dijitalde daha fazla görünür olmanın değil, dijitali daha akıllı kullanmanın kazandırdığı bir dönemi işaret ediyor.



