Bu yılın bilim kurgu filmleri açısından ne kadar zengin, ne kadar dolu ve keyifli geçtiğini, bu anlamda unutlmaz bir yıl yaşadığımızı her fırsatta dile getiriyorum, yılın son büyük bilim kurgusu Ender’s Game: Uzay Oyunları’nı Beyazperde.com ön gösteriminde izleme şansı buldum. Film hiç beklemediğimiz yerden vurdu ve müthiş çıktı!
Ender’s Game Orson Scott Card’ın kaleme aldığı eski bir bilim kurgu öyküsü aslında. 1985 yılında yazılan bu ileri görüşlü romanın filme uyarlanması için bu kadar beklemeye değmiş doğrusu.
[blockquote source=”Beyazperde.com”]Ender’s Game, 2070 yılında geçen, fütüristik bir film. Dünyaya yapılan bir ‘alien’ saldırısı sonrasında hayatta kalmak için savaşmaya başlayan insanlık, gezegenlerini ele geçirmeye çalışan ‘Buggers’ isimli yaratıklara karşı büyük bir mücadeleye girişirler. Görevinde başarılı olmaya çalışan insanoğlu, bu dünyadışı yaratıkları yok etmek için özel olarak çalışacak olan IF isimli seçkin bir ordu kurar. Hikayemizin başkarakteri Andrew Ender Wiggin ise özel yeteneklere sahip bir çocuktur ve bazı çocuklar gibi o da gelecekte bugger’lara karşı savaşması için özel olarak eğitilir. [/blockquote]
Ender Wiggin rolünde Asa Butterfield rolünün içini dolduruyor ki, gerçekten büyük yetenek. Daha önce Hugo filmiyle tanıdığımız, ilk oyunculuk denemesini 8 yaşında gerçekleştiren, ardından bu filmle zirve yapan bir isim Asa. İlerleyen yıllarda adını bir çok kez önemli filmlerde duyacağız gibi. Bu film için Ender’ın ruhunu o kadar güzel yansıtmış ki, gerçekten izlemeye değer.
O yaşlardaki çocukların uzay savaş okullarında dünya dışı varlıklarla savaşmak için eğitimi, psikolojileri, dünyanın ilk uzaylı saldırısından sonra daha militarist bir hale bürünmesi, savaş gücünün tek bir amaca, bir sonraki uzaylı saldırısına odaklanması gibi bir çok detay son derece anlaşılır şekilde izleyiciye aktarılıyor.
Eski kurt, bugünlerde Star Wars Episode VII için sözleşme imzaladığı söylentileri ile gündemde olan Harrison Ford’da rolünün hakkını verenlerden.
Game of Thrones’tan Xaro Xhoan Daxos rolü ile tanıdığımız Nonso Anozie ise Çavuş Dap rolünde oldukça kalıcı bir performans sergilemiş. Zaten filmde sizi rahatsız eden hiç bir şey yok. Eli yüzü düzgün, makul ve mantıklı bir bilim kurgu filmi ortaya çıkmış.
Genel olarak konusu, zaman zaman sorgulatan hikayesi, yeterli kalitede hatta iyi sayılabilecek görsel efektleri ile gayet olmuş bir film Ender’s Game.
Pek de parlak bir yapım olmayan, X-Men Origins: Wolverine ile tanıdığımız Gavin Hood yönetmen koltuğunda çok temiz bir iş çıkarmış. Son zamanlarda belki de bu kadar gereksiz ayrıntılardan arınmış bir film izlememiştik. Film gayet akıcı bir şekilde tüm derdini açık ve net şekilde anlatmış.
Orson Scott Card’ın müthiş bir ön görü ile yazdığı roman tek değil, devamında 11 kadar kitap daha mevcut. Bu kitaplardan 5 kadarı ülkemizde de çevrilerek yayınlanmış.
Bu arada altını çizmek lazım, Ender’s Game kesinlikle bir çocuk filmi değil, en azından hedef kitlesi çocuklar değil. Hatta zaman dozunun üzerinde şiddet içeren bir yapım. Günün sonunda verdiği mesaj da, zaten biz yetşkinlerin düşünmesi gereken bir konu.
Sözün özü çok fazla beklenti içinde olmasak da, içimizdeki bilim kurgu ruhuna çok güzel dokunuşlarda bulunan bir film olmuş Ender’s Game. Mutlaka gidin görün.
Her zamanki gibi kusursuz ve keyifli organizasyonu için Beyazperde.com‘a teşekkürler.
Aşağıdaki videoda filmle ilgili kısa röportajlar ve yapım aşamaları ile ilgili görüntülere ulaşabilirsiniz.
3 yorum
Bir an önce izlemem lazım.
önyargımı neredeyse kıracak bir yazı olmuş. hala ergen bilim-kurgusu olduğu kanısındayım, hatta tad olarak pandorumdan az daha teknolojik vs vs olduğu görüşündeyim. ama belki dvd’sini izlerim de fikrim değişir 🙂