!f İstanbul 2012 Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, bu yılın programını açıkladı. Bu yıl 16-26 Şubat tarihlerinde İstanbul’da yapılacak festival 1-4 Mart’ta Ankara, 2-4 Mart tarihlerinde ise İzmir’de yapılacak. Festivalde aynı zamanda Ahmet Yıldız cinayetini konu alan Zenne filminin özel gösterimi yapılacak.
Yılın en çok konuşulan ödüllü bağımsız filmleri ve yönetmenlerini izleyiciler ile buluşturacak olan festival, her zamanki gibi ilginç konukları, renkli partileri ve eylem-odaklı atölye çalışmaları ile dolu bir program sunmuş.
Festival 16-26 Şubat tarihleri arasında; AFM Fitaş Beyoğlu, Maçka G-Mall, AFM İstinye Park ve AFM Caddebostan Budak Sinemalarında gösterime sunulacak. Biletler ise 3 Şubat’tan itibaren Mybilet’ten alınabiliyor. 3-5 Şubat tarihlerinde ön satışlar %10 indirimli.
Birbirinden renkli bölümlere sahip festivalin izlemek için sabırsızlandığım filmlerinden bazıların sizler için seçtim.
Keşif Bölümünden;
Dört yaşındaki Nana ormanın yakınlarında taştan bir evde annesiyle yaşamaktadır. Okuldan döndüğünde ise evde bulabildiği tek şey sessizlik ve annesinin yokluğudur. Çocukluğn karanlık ve soğuk gecesine yapılan yolculuğun anlatıldığı Film Fransız yapımı.
Arjantin – İsviçre – Hollanda yapımı film,
Büyükannelerinin ölümünün ardından, yalnız kalan üç kız kardeşin öyküsü. Filmin yönetmeni Milagros Mumenthaler, bu ilk filmiyle Altın Leopar ödülünü almış.
Hit Filmlere Bölümünde yer alan tüm filmler ilgi çekici. Benim seçtiklerim ise;
‘Phoenix Wright: Ace Attorney’ adlı bilgisayar oyununun ilk bölümünü esas alan film, çeşitli cinayet davalarında sanık durumundaki müvekkillerini korumaya çalışan, amatör savunma avukatı Ryuichi Naruhodo’nın öyküsü.
Sığınak, hem bir gerilim filmi hem aile draması hem de doğaüstü bir korku filmi
İlk aşk hayatımızın en büyük aşkı olabilir, olmayabilir ama ‘son’ bilgisiyle yaşamadığımız tek aşk. Film, Fransa – Almanya ortak yapımı.
Fantastik Filmlere Gelince;
80’lerin bilim kurgu arketiplerini başaralı biçimde harmanlayan Kara Gökkuşağının Ötesi bizi eşsiz bir yolculuğa davet ediyor.
Uluslararası Uzay İstasyonu’nun yörüngesinde gemisinin onarılmasını bekleyen Lee kendisini bu mekanik yığının soğuk ve steril yalnızlığı içinde kalakalmış bulur.
E-Şıkkı Bölümünden seçtiklerim ise;
Leonard Wood’un gerçek hayatından esinlenen bu film, eşi benzeri olmayan bir aşk hikâyesi anlatıyor.
Bu yılın en çok konuşulan filmlerinden Maymun Kızlar kontrol etme güdüsüne, cinselliğe ve tatsız şeylerden alınabilecek hazlara dair tuhaf bir hikâye.
Nöbetçi Sinema;
Bu film, kadının en içsel korkularını rahatsız edici ve sinir bozucu bir gerilime dönüştürerek, sorunun kökenine iniyor.
İyi seyirler 🙂