Tam Benim Tipim!

Flörtöz adına bakmayın Domingo Yayınları’ndan satışa sunulan “Tam Benim Tipim” bir font kitabı. Yazı karakterlerini, yaratıcılarını, tarihçeleri ve toplum üzerindeki etkileri ile birlikte yansıtan harika bir kitap. Üstelik mesleği itibariyle konuyla ilgili olanların değil, okumaya ilgi duyan, detayları seven herkesin evinde bulunması gereken Simon Garfield’ın yazdığı bir başucu kitabı. Okuduktan sonra daha gözlemci olacağınız ve hangi yazı karakterlerini sevip – hangilerinden uzak durduğunuzu irdeleyeceğiniz bir kitap.

Sıkışan trafikte gözümüze çarpan tabelalara, plakalara, markalara, ilanlara, afişlere mutlaka dikkat ediyorsunuzdur. Hepsinin bir karakteri, yarattığı karmaşa ve bazen coşku uyandıran tarafları var. Gün içinde gezdiğimiz web siteleri, okuduğumuz kitap – dergi ve gazete, içeriği ne olursa olsun görselleri ve yazı karakteri ile de bizi etkiler.

Yazı karakterlerinin üzerimizde bıraktığı duyguları akıcı ve sade bir dille açıklayan kitap Time dergisinde 28 Aralık 1936 tarihinde yayınlanan bir haberle başlıyor. “Budapeşte’de, cerrahlar 17 yaşındaki bir matbaacı çırağını ameliyat ettiler. Sevgilisini kaybedince üzüntüden kendini kaybeden Szabo, onun adını kurşun harflerle kalıba dizmiş ve yutmuştu.” Tutku ve kitap üzerine üzerine harika bir giriş yazısı 🙂 Yazı Karakterleri Periyodik Tablosu ise, poster yapılacak kadar özenli ve güzel olmuş üstelik.

Gutenberg’den başlayarak, günümüz forumlarında cevap arayan sorulara dek uzanan fontun tarihçesi ve fontlarla ilgili aklınıza gelebilecek özet bilgiyi 340 sayfada sindiriyorsunuz. Kitapta bahsi geçen fontların görselleri ve metne yerleştirilmiş halleri hem etkileyici hem de kafa karıştırıyor. O fonttan bu fonta geçerken bazılarının okurken ne kadar yalın ve gerekli olduğunu, bazılarının tam bir karmaşaya sebep olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.

İşte altını çizerek okuduğum kitaptan aldığım notlardan bazıları;

  • Yakın zamanda kaybettiğimiz Steve Jobs’ın, okulunu bırakmasının ardından kaligrafi dersine girmesi bizim için büyük şans. Onun sayesinde Macintosh kullanıcılarının font konusunda yaşadığı zenginliği artık bizler de paylaşıyoruz. “Font” sözcüğü Steve Jobs sayesinde tüm bilgisayar kullanıcılarının diline giriyor.
  • Tırnaklı yazı karakterleri serif, tırnaksız yazı karakterlerine ise sans serif olarak adlandırılıyor.
  • Upper ve lower case terimleri aslında, dizgicilerin elinin önündeki bir sözcüğü oluşturmak üzere kullanılmayı bekleyen metal veya ahşap harflerin durduğu yeri gösterirmiş. Kolay ulaşılanlar alt kutuda, büyük harfler ise üst kutuda beklermiş.
  • Yazıların cinsiyeti olabilirmiş. Çok etli ve çıkıntılı fontların genellikle eril olduğu, kaprisli, ince ve kıvrımlı fontların da dişi olduğu düşünülürmüş.
  • Sans serif yazılar resmi olmaktan çok çağdaş görünürmüş. Kalıcı ve geleneksel olurlarmış, Futura, Helvetica ve Gill Sans en ünlüleri imiş.
  • Bir yazı karakterinde, her harfin kendi coğrafyası varmış. Kapatılmış alan, bir harfin ( o – b y ada n) içindeki kapalı ya da yarı kapalı alanlarıymış. Çanak g, b türündeki harflerin yuvarlak yapılı kısımlarıymış. Gövdeler temel konstrüksiyon ögeleriymiş, tasarıma göre kalın ya da ince olabilirlermiş.
  • Destekli serifde gövdeden tırnağa geçiş kavisli ve köşesiz iken, desteksiz serifde  tırnak bağlantıları köşeli olurmuş. Bir harfin x yüksekliği, taban çizgisiyle orta çizgi arasındaki uzaklıkmış. Üst uzantı orta çizginin üzerine uzanır, alt uzantı taban çizgisinin altına uzanırmış.
  • Ligatür günümüzde iki harfin tek bir harf gibi kullanılması demekmiş.
  • Punto hem yazıyı hem de aralarındaki espası ölçmenin birimi olarak kullanılırmış.
  • Cinsel sapkınlıkları ve harf sanatına duyduğu tutkuyla ve fontlarıyla anılan Eric Gill’in yarattğı Gill Sans garip bir şekilde cinsiyetsiz bir fontmuş.
  • Futura – Paul Renner’in en kalıcı çalışması – Alman fontlarının en tanınmışıymış.
  • Edward Johnston’ın Underground yazı karakteri ilk modern sans serif sayılırmış.
  • Luc de Groot, şimdilik dünyanın en yaygın kullanılan fontu Calibri’nin tasarımcısıymış 🙂

… Öğrendiklerim bunlarla bitmiyor elbette, daha fazlası için kitabı okumanız şart 🙂

Yeryüzünde düzenli olarak kullanılan ilk 10 font ;

  • Frutiger
  • Helvetica
  • Futura
  • Gill Sans
  • Univers
  • Garamond
  • Bembo
  • Minion
  • Ariel iken.

En az sevilenler ise;

  • Times new Roman
  • Helvetica
  • Brush Script
  • Arial
  • Rotis
  • Grunge türü fontlar
  • Avant Garde
  • Comic Sans imiş.

Peki hangi durumda hangi yazı karakterinin kullanılması daha uygun olur diye düşündünüz mü? Sigman Bulguları diye geçen bir araştırmaya göre;

  • Kütüphaneci ve veri kayıt şirketlerinin kullandığı Courier’i tercih ederseniz inek gibi görünürsünüz.
  • Seksi ve flörtöz etkisi yaratmak için yumuşak ve kavisli yazı karakterlerini seçin.
  • Güvenliğinize düşkün ve kimliğinizi gizli tutmak istiyorsanız Univers gibi sans serif fontlar tam size göre.
  • İlgi çekmek istiyorsanız Comic Sans’ı tercih edebilirsiniz. Ancak kitapta bu fontun algıda ciddiyetsizlik uyandırdığı ve en nefret edilen fontlardan olduğunun anlatıldığı kocaman bir bölüm var.
  • Büyük ve yuvarlak O’ları ve kuyrukları olan fontlar daha dostça ve insanca bir etki bırakır.
  • Daha dikdörtgen ve köşeli fontlar, katılık, soğukkanlılık ve Sigman’dır.
  • İstifa mektubu yazacaksanız; işinizden severek ayrılıyorsanız New York veya Verdana, yeter artık kurtuluyorum duygusu yaratmak için Ariel’i kullanabilirsiniz.
  • Aşk mektubu yazmak istiyorsanız italik ve büyük – yuvarlak O’ları olan bir font etkili olur.
  • Bir ilişkiyi bitirirken ise; sert ve açık bir dille ayrılışlarda Times New Roman, yumuşak tavırlı ayrılıklarda bir ihtimal daha var havası verebilmek için italik kullanılabilir.
  • Yanıt olarak hayır’ı kabul etmeyenler için ise sert görünümlü ve teknik Courier kullanılabilir.

Yaşam gibi fontlar da kurallarla yönetilir. Tipografi aslında insan yaşamını yansıtır ve her kuşakla birlikte değişir. Yazar Paul Felton’a göre metinlerimizi oluştururken “Tipografinin on emrine” dikkat etmekte fayda var.

  1. Bir belgede üç yazı karakterinden fazlasını kullanmayın.
  2. Ana başlıkları büyük ve sayfanın tepesinde kullanın.
  3. Metniniz için 8 veya 10 punto aralığında bir yazı büyüklüğü tercih edin.
  4. Okunaklı olmayan yazı karakterinin aslında bir yazı karakteri olmadığını unutmayın.
  5. Harf aralıklarına saygı gösterin.
  6. Metin içindeki ögelere gizlice vurgu yapın.
  7. Uzun bir metin için sadece büyük harf kullanmayın.
  8. Harf ve sözcükleri sadece bir çizgiye dizin.
  9. Hizalama yaparken sadece sağa tarafı kullanın.
  10. Çok kısa ya da çok uzun satır yapmayın.

Elbette genellemeler fontlara bakış açımızı değiştirmez. Kitap okurken kendimizi daha rahat hissettiğimiz font kadar, dergi karıştırdığımızda vurguyu doğru yerde koyup dikkatimizi çeken yazı karakterleri de farklı olabilir. Ancak değerlendirilmelere bakıldığında haklı oldukları – bu satırları okumadan da o duyguyu yaşattıklarını düşünebilirsiniz 🙂

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte fontlar hayatımızın bir parçası oldu. Kullandığımız ürüne göre yazı karakterlerinin değiştiğini – hatta okunabilirlik açısından seçimlerimizi bile etkilediğini söylemek yanlış olmaz. Kitap sadece verdiğim bilgileri içermiyor, okuyan herkesin mutlaka ilgisini çekecek bilgilerle dolu. Fontların bilinmek için can atan dünyasına eğlenceli bir giriş yapmak isteyenler için harika bir kaynak. Aklınıza gelebilecek her tür fontun, politik, popüler, sanatsal geçmişi ve daha neler neler üstelik görselleri ile sayfaları süslüyor. Daha ne olsun…

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir