Close Menu
FundalinaFundalina

    Bültene Kaydolun

    Güncel haber ve gündem başlıklarını kaçırmamak için e-posta adresinizle sistemimize kaydolabilirsiniz.

    Son Yazılar

    2025 Yılında Türkiye Teknoloji Pazarı Değerlendirmesi ve Gelecek Teknolojileri

    6 Kasım 2025

    iOS 26.1 Güncellemesiyle Gelen Yenilikler

    4 Kasım 2025

    Finteklerde Veri Ekonomisi ve Anlamlı Verinin Gücü

    4 Kasım 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • FintekWins
    • TeknolojiWins
    Facebook X (Twitter) Instagram YouTube LinkedIn
    FundalinaFundalina
    • Editörden
    • Teknoloji
    • Dijital Dünya
    • Kültür Sanat
    • Fintech
    • İletişim
    Bültene abone ol
    FundalinaFundalina
    Home»Teknoloji»2025 Yılında Türkiye Teknoloji Pazarı Değerlendirmesi ve Gelecek Teknolojileri
    Teknoloji

    2025 Yılında Türkiye Teknoloji Pazarı Değerlendirmesi ve Gelecek Teknolojileri

    fundalinaBy fundalina6 Kasım 202510 Mins Read
    Share Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Reddit Telegram Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Redington Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşen “2025 Yılında Türkiye Teknoloji Pazarı Değerlendirmesi ve Gelecek Teknolojilerinin” ele alınacağı etkinlik için birlikteydik.

    Redington Türkiye’nin dağıtımını üstlendiği AWS, Hitachi Vantara, Mastercard ve Red Hat markalarının katılımıyla gerçekleşen etkinlikte “2025 Yılında Türkiye Teknoloji Pazarı Değerlendirmesi ve Gelecek Teknolojileri” ele alındı.

    Redington Türkiye & CIS CEO’su Bora İncir’in konukları
    AWS Türkiye Genel Müdürü Berrin Özselçuk,
    Hitachi Vantara Türkiye Ülke Müdürü Aslı Arısal,
    Mastercard Türkiye & Azerbaycan Genel Müdürü Onur Faydacı,
    Red Hat Türkiye & CIS Genel Müdürü Haluk Tekin idi.

    Bora İncir’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde kıymetli bilgiler edindik.

    Bu özel günde aldığım panel notlarını sizin için derledim. Sürçülisan ettiysem affola. İşte günden kalanlar:

    “2025’i tek kelimeyle nasıl anlatırsınız?”

    Sohbetin ilk bölümünde Redington Türkiye & CIS CEO’su Bora İncir, “Eğlenceli bir başlangıç yapalım.” diyerek konuklarına şu soruyu yöneltti:
    “2025’i tek kelimeyle nasıl özetlersiniz?”

    Haluk Tekin, “Ben RHEL derim. Red Hat Enterprise Linux 10. sürümüyle birlikte yapay zekâ destekli, kullanımı hızlandıran yeni yeteneklerle geliyor. Red Hat’in AI tarafındaki OpenShift gibi bilinen çözümleri var; 2025’te RHEL hepsinin önünde çok konuşulacak.” dedi.

    Ardından sözü alan Onur Faydacı, “Benim kelimem paradoks olur. Dijitalleşme artıyor, teknoloji hayatımızın her alanına yerleşti. Artık konfora alıştık, sabrımız azaldı. Yapay zekâsız bir cümle kalmadı; herkes bu kavramı konuşuyor. Ancak bu konfor alanı içinde aynı zamanda finansal ve siber riskleri de büyütüyoruz. Konforu sağlarken riskleri de birlikte düşünmemiz gerekiyor. Bu paradoksa hem kurumlar hem bireyler olarak hazırlanmalıyız.” ifadelerini kullandı.

    Aslı Arısal, “Benim kelimem verimlilik olurdu. Bugün yapay zekâ, otomasyon, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm gibi pek çok kavram duyuyoruz. Aslında hepsi verimlilik amacına hizmet ediyor. Biz Hitachi Vantara olarak geliştirdiğimiz çözümlerle, kaynakların verimli yönetilmesine ve müşterilerimizin performansını artırmaya odaklanıyoruz.” dedi.

    Berrin Özselçuk ise üç kelimeyle yanıt verdi: “Üretken yapay zekâ.”
    “2025’in en önemli konusu üretken yapay zekâ oldu. Bu teknoloji artık her yaş grubunda farkındalık yarattı. İşletmeler, ‘Verimliliği nasıl artırabilirim, müşteriye nasıl daha hızlı hizmet sunabilirim, bunu iş süreçlerime nasıl entegre edebilirim?’ gibi sorulara yanıt arıyor. Biz de AWS olarak müşterilerimizin ihtiyaçlarını bu yönde karşılayan çözümler geliştiriyoruz.” diye konuştu.

    Son olarak Bora İncir, “Ben de optimizasyon derim. Yapay zekâ, bulut ve iletişim teknolojilerinin ortak noktası bu. Önümüzdeki dönemde hepimiz daha verimli süreçler kurmayı, kaynaklarımızı optimize etmeyi konuşacağız.” sözleriyle ilk bölümü tamamladı.

    “Bulut pazarında büyüme nasıl ilerliyor?”

    Bora İncir ikinci sorusunda bulut ekosistemine dikkat çekti ve AWS Türkiye Genel Müdürü Berrin Özselçuk’a yöneltti:
    “2024’te bulut sektörü yüzde 26 büyüdü. 2025’te bu ivme devam eder mi? Sizin beklentiniz ne?”

    Berrin Özselçuk, “Bugün her ölçekte işletme yapay zekâyı konuşuyor, bulut ise artık bunun vazgeçilmez bir parçası. Geçişte üç temel konu öne çıkıyor: bilinçlilik, çeviklik ve maliyet optimizasyonu. Ayrıca nasıl daha yüksek performans elde ederiz, bunu nasıl artırırız soruları gündemde.” dedi.

    Sözlerine şöyle devam etti:
    “Bulutun Türkiye’deki günlük yaşama ne kadar entegre olduğunu fark etmiyoruz bile. Geceden yemek siparişi verirken, sabah işe Martı ile giderken, gün içinde çevrim içi alışveriş yaparken AWS’in altyapısı milyonlarca kişiye güvenli ortam sağlıyor. Bu örnekler artmaya devam edecek. 2026’da üretken yapay zekânın etkisiyle bulut kullanımı daha da hızlanacak. Güvenlik burada en kritik unsur; Amazon Bedrock gibi ortamlarda farklı modelleri güvenle çalıştırmak mümkün.”

    Bora İncir de bu noktada, “Cloud artık hayatımızın içinde, bunu fark etmeden yaşıyoruz.” diyerek bulut dönüşümünün doğal bir süreç hâline geldiğini vurguladı.

    “Yapay zekâ ve bulutun birleştiği noktada Red Hat ne görüyor?”

    Bora İncir, bu kez Haluk Tekin’e dönerek sanallaştırma ve yapay zekâ çalışmalarını sordu.

    Haluk Tekin, “Şu anda en çok konuşulan iki başlık var: sanallaştırma ve üretken yapay zekâ. Sanallaştırma yıllar sonra yeniden gündemde çünkü müşteriler sanal makineleri ve konteynerleri aynı ortamdan yönetmek istiyor. Buradaki ana motivasyon maliyet optimizasyonu.” dedi.

    “Yapay zekâ tarafında ise Red Hat globalde en çok yatırım yapan markalardan biri. Türkiye’de 10-15 aktif projemiz var. Türk Hava Yolları ve DenizBank projeleri global referans olarak kullanılıyor. Bu alanda açık kaynak topluluklarıyla birlikte çalışıyoruz; inovasyonun kalbi burada atıyor.” ifadeleriyle yanıtladı.

    “Mastercard güvenliği nasıl konumlandırıyor?”

    Bora İncir, sohbetin bu bölümünde sözü Mastercard Türkiye & Azerbaycan Genel Müdürü Onur Faydacı’ya bıraktı:
    “Bulut ve yapay zekâ konuştuk; bunların en kritik bileşeni güvenlik. Mastercard bu alanda nasıl bir perspektif çiziyor?”

    Onur Faydacı şu yanıtı verdi:
    “Aslında biraz bu algıyı kırmaya çalışıyoruz biz Mastercard olarak. Mastercard 60 yıl önce kurulmuş, ödemeler alanında aracılık eden dijital bir teknoloji şirketi. Kuruluş amacımız finansal teknolojiyi geliştirmek, kapsayıcılığı artırmak ve ekonomiyi dijitalleştirmekti. Aynı zamanda bireyleri, kurumları, bankaları ve banka dışı kuruluşları birbirine bağlayan bir altyapının sahibiyiz.

    Son 20 yılda siber güvenlik ürünlerinin içinde bulunduğu servislerden elde edilen operasyonlar toplam işimizin yüzde 40’ına ulaşmış durumda. Bu alanda büyümemiz çoğunlukla inorganik yollarla, yani satın almalarla gerçekleşti. Bugüne kadar yaklaşık 11 milyar dolarlık siber güvenlik yatırımı yaptık.

    Türkiye’de de bu kasımızı hem birlikte çalıştığımız müşterilerle paylaşıyor hem de henüz temas etmediğimiz kurumlarda siber güvenlik alanında yeni açılımlar yaratmaya çalışıyoruz. Burada amacımız, piyasadaki beklentileri anlamak ve kurumların bu konudaki ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirmek.”

    “Yaklaşık 12 yıldır banka ve banka dışı kurumların katıldığı ve daha çok ödeme sistemleri alanında metriklerin karşılaştırıldığı bir benchmark çalışmamız var. Son üç yıldır bu çalışmayı siber güvenlik odağında sürdürüyoruz. Bu sayede kurumların risk algısını ve önceliklerini doğrudan ölçebiliyoruz.
    Elde ettiğimiz veriler çok net: Risk artıyor. 2029 yılında dolandırıcılıktan kaynaklanan küresel maliyetin 15 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu, kabaca 10 Türkiye ekonomisine denk bir kayıp anlamına geliyor. Görüştüğümüz yöneticilerin yüzde 72’si ise önümüzdeki bir yıl içinde kurumlarının bir siber saldırıya maruz kalacağını düşünüyor.”

    “Biz Mastercard olarak uzun süredir yapay zekâ tabanlı sistemleri kullanıyoruz.
    Anlık olarak 13 milyar işlemi analiz ediyor, risk derecelerine göre kurumları koruma altına alıyoruz. Bu noktada kurumların siber güvenlik beklentilerini birkaç başlıkta özetleyebilirim:

    1. Otomasyon: Artık insan gücü kadar otomasyon da kritik. Sistemler otomatik tepki verebilmeli; insanın yerini almadan onu desteklemeli.
    2. Biyometrik doğrulama ve tokenizasyon: Bu iki kavramın önemi her geçen gün artıyor. Yapay zekâ destekli ve “agentic commerce” dediğimiz temsilci tabanlı ticaret modellerinin yaygınlaşmasıyla birlikte tokenizasyon, yani kişisel verilerin güvenli biçimde temsil edilmesi, kritik hale geliyor.
    3. Davranışsal biyometri: Mastercard, kullanıcıların telefon eğiminden, parmak hareketlerinden, işlem zamanından ve lokasyon alışkanlıklarından yola çıkarak anormallikleri tespit eden davranışsal biyometri çözümleri geliştiriyor.
    4. Hazırlıklı kurum kültürü: Siber güvenlik artık yalnızca kriz anında çözülmesi gereken bir konu değil. Kurumlar tehditlere karşı önceden hazırlıklı olmalı. Bu nedenle biz de siber güvenlik simülasyonları düzenliyor, ekipleri olası senaryolara karşı eğitiyoruz.”

    “Bugün Mastercard olarak Türkiye, Azerbaycan ve CIS ülkelerini kapsayan 12 ülkelik bir bölgeden sorumluyuz. Yaklaşık 300 kişilik bir organizasyonla yalnızca ödeme teknolojilerini değil, güvenliği de yönetiyoruz.
    Danışmanlık ekiplerimiz kurumlara hem operasyonel hem stratejik anlamda rehberlik ediyor. Bizim yaklaşımımız net: Siber güvenlik, olay olduktan sonra değil, öncesinde yönetilmesi gereken bir disiplindir. Ürünlerimizle ve çalışmalarımızla piyasanın bu bilinci geliştirmesine katkı sağlıyoruz.”

    Faydacı konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:
    “Mastercard markasının özü güven. Biz bu güveni, her işlemde teknolojiyle destekleyerek sürdürüyoruz. Yapay zekâ, tokenizasyon, biyometrik doğrulama ve otomasyonun birleştiği bir güvenlik ekosistemine doğru ilerliyoruz.”

    Agentic Commerce ve Blockchain konusunda ise şunları söyledi:

    Onur Faydacı, konuşmasının devamında yapay zekânın ticarî alanlara etkisine ve ödeme sistemlerindeki yeni döneme değindi:

    “Üretken yapay zekâ ticareti yeniden tanımlıyor. Bir yıl önce 2030’larda gerçekleşmesini beklediğimiz dönüşüm, artık 2027’ye çekilmiş durumda. Agentic commerce, yani temsilci tabanlı ticaret dönemi başlıyor. Kullanıcı bir dijital asistana, ‘Salı gününe kadar Londra’da iki gecelik bir tatil planla, şu bütçeyi aşma.’ dediğinde, bu dijital ajanlar fiyat karşılaştırması yapıyor, pazarlık ediyor ve en uygun seçeneği otomatik olarak buluyor.

    Bu süreçte artık klasik API yapılarından ajanlar arası iletişimi sağlayan arayüzlere geçiyoruz. Mastercard olarak bu yeni dönemi çok yakından takip ediyoruz çünkü ödeme protokolleri dahi yeniden yazılıyor. 60 yıldır yürürlükte olan chargeback kuralları, artık kullanıcılar yerine alışverişleri yapan dijital ajanlar üzerinden tanımlanıyor.

    Bu dönüşümde güvenlik yine merkezde yer alıyor. Biz, her işlemi güvenli hale getirmek için tokenizasyon ve şifreleme teknolojilerini kullanıyoruz. Her bir alışverişte, yalnızca kart verilerini değil; ürünün bulunmasından teslim edilmesine kadar olan tüm süreci koruma altına alıyoruz. Bu da sadece ödeme anını değil, tüm değer zincirini güvenli hale getiriyor.”

    Faydacı ayrıca blockchain teknolojisinin de bu yeni yapının altyapısını güçlendireceğini vurguladı:
    “Stablecoin tabanlı çözümler, önümüzdeki yıllarda sınır ötesi ticarette büyük rol oynayacak. Merkez bankalarının da dahil olduğu, güvenli, izlenebilir ve hızlı bir ödeme altyapısına doğru ilerliyoruz. Ülkeler arası işlemlerde aracı kurumlara duyulan ihtiyaç azalırken, güven zinciri blockchain üzerinde yeniden inşa ediliyor.

    Mastercard olarak bu alandaki yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Blockchain, tokenizasyon ve yapay zekânın birleştiği noktada daha güvenli, daha şeffaf ve daha hızlı bir ödeme ekosisteminin temelleri atılıyor. 2025 ve sonrasında biz bu dönüşümün teknoloji tarafını güçlendirmeye devam edeceğiz.”

    “Veri özgürlüğü ne anlama geliyor?”

    Bora İncir, bir sonraki sorusunu Hitachi Vantara Türkiye Ülke Müdürü Aslı Arısal’a yöneltti:
    “Birçok konuşmanda ‘veri özgürlüğü’ ifadesini kullanıyorsun. Bununla tam olarak neyi kastediyorsun?”

    Aslı Arısal şu açıklamayı yaptı:
    “Veri özgürlüğü, verinin sahibinin nerede, ne zaman ve nasıl saklanacağına kendisinin karar vermesi demek. Kurumlar verilerini bazen kendi merkezlerinde, bazen bulutta saklamak istiyor. Biz bu esnekliği tek noktadan yönetim imkânı ile sunuyoruz. Yerel veri merkezlerimizden ya da bulut ortamlarından yönetilen bir yapı kurduk. Bu, kurumlara büyük bir esneklik sağlıyor.”

    Arısal, “Bugün verinin değeri her zamankinden fazla. Yapay zekâ, otomasyon, sürdürülebilirlik… Hepsi doğru veri yönetimiyle anlam kazanıyor. Bu nedenle güvenilirlik, performans ve süreklilik bizim üç temel dayanağımız.” diyerek sözlerini tamamladı.

    “Redington nasıl farklılaşıyor?”

    Bora İncir, “Biz sadece dağıtıcı değil, üretici ve iş ortakları arasında tamamlayıcı bir büyüme gücüyüz. Analiz, yatırım planlama ve kanal stratejileriyle yerel üreticilerin globalleşmesine destek veriyoruz.” diyerek Redington’ın konumlanmasını özetledi.

    “Red Hat’i sektörde farklı kılan ne?”

    Bora İncir, tekrar Haluk Tekin’e dönerek Red Hat’in farkını sordu.

    Haluk Tekin, “Red Hat’i farklı kılan kültürüdür. Bizim gücümüz açık kaynaktan geliyor. Açık kaynak toplulukları sayesinde rakiplerle bile aynı alanda uyum içinde çalışabiliyoruz. Bu paylaşım kültürü hem inovasyonu hem güveni artırıyor. Red Hat’in iç yapısında da aynı şeffaflık var; herkes fikrini açıkça dile getirebilir. Bu da müşteriye doğrudan yansıyan bir değer yaratıyor.” dedi.

    “AWS’in fark yarattığı alanlar neler?”

    Söz alan Berrin Özselçuk, AWS’in uzun yıllara dayanan yapay zekâ deneyimini şu sözlerle anlattı:
    “AWS, 25 yıldır yapay zekâ çözümlerini hayatın her alanına entegre ediyor. Müşterilerin tercihlerini, ihtiyaçlarını anlayan dijital asistanlardan, 750 bin robotun koordineli çalıştığı lojistik merkezlerine kadar her noktada yapay zekâ etkin. Bu, hem müşteri deneyimini hem operasyon verimliliğini dönüştürüyor.”

    Özselçuk ayrıca, “Yapay zekânın el yazısı tanımaktan kod yazmaya kadar gelişimi yıllar içinde dramatik biçimde hızlandı. Bugün artık Artificial General Intelligence kavramına yaklaşıyoruz. Amaç, müşterinin hayatını kolaylaştırmak, daha hızlı ve güvenli hizmetler sunmak.” ifadelerini kullandı.

    “Ajan tabanlı ticaret dönemi başlıyor mu?”

    Panelin ilerleyen bölümünde Onur Faydacı sözü tekrar aldı:
    “Üretken yapay zekâ ticareti yeniden şekillendiriyor. Bir yıl önce 2030’larda beklediğimiz dönüşüm artık 2027’ye çekildi. Ajan tabanlı ticaret dönemi başlıyor. Kullanıcı bir sohbet botuna, ‘İki günlüğüne Londra’da bir tatil planla, şu bütçeyi aşma.’ dediğinde, bu dijital ajanlar pazarlık yaparak en uygun seçenekleri buluyor.”

    “Bu durum, API’lerin yerini ajanlar arası iletişime bıraktığı yeni bir dönemi başlatıyor. Mastercard olarak bu süreçte tokenizasyon ve şifreleme teknolojileriyle her işlemi daha güvenli hale getiriyoruz. Sadece alışverişin gerçekleştiği anı değil, ürünün bulunması ve teslim edilmesi süreçlerini de koruma altına alıyoruz. Bu dönüşümde aracıların yeni düzene uyum sağlaması kritik olacak.” diyerek sözlerini tamamladı.

    “Enerji, sürdürülebilirlik ve veri dayanıklılığı”

    Aslı Arısal, Hitachi Vantara’nın önümüzdeki döneme yönelik odak alanlarını şöyle özetledi:
    “Karma veri yapıları büyüyor; biz verilerin tek platformdan yönetilmesini hedefliyoruz. Yapay zekâya hazır altyapı, siber dayanıklılık ve enerji verimliliği bizim önceliğimiz. ESG stratejilerimizi tüm ürünlerimizin merkezine yerleştiriyoruz. Karbon ayak izini azaltan, enerji tasarrufu sağlayan mühendislik çözümleri geliştirmeye devam edeceğiz.”

    “Geleceği kim inşa edecek?”

    Berrin Özselçuk, panelin son bölümünde yapay zekâ çağında insan kaynağının önemine dikkat çekti:
    “Teknolojiden bahsediyoruz ama peki bunları kim yapacak? Artık CIO’ların yanında AI Officer pozisyonları oluşuyor. 2026’da şirketlerin işe alacağı her 10 kişiden 9’unun yapay zekâ yetkinliği taşıması bekleniyor. AWS olarak Türkiye’de bugüne kadar 50 binden fazla kişiye eğitim verdik. 2026’da bu sayıyı artırarak global hedefimiz olan 2 milyon kişiye ulaşmak istiyoruz.”

    Özselçuk, “Yapay zekâ iş gücünü azaltmak yerine farklı becerilere yönlendiriyor. Bu dönemde yeniden yetkinleşmek, en önemli yatırım olacak.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

    Bora İncir, “Yapay zekâ, bulut, veri ve güvenlik ekseninde ortak paydamız optimizasyon. Enerji verimliliği, veri dayanıklılığı ve insan kaynağının dönüşümü 2025 sonrası için yol haritamızı belirliyor. Katkı veren tüm konuklarımıza teşekkür ediyorum.” diyerek paneli sonlandırdı.

    Onuncu yaşını kutlayan Redington Türkiye’ye nice başarı dolu yıllar diliyorum.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    Previous ArticleiOS 26.1 Güncellemesiyle Gelen Yenilikler
    fundalina
    • Website

    Bilgi paylaşıldıkça değer kazanır.

    İlginizi çekebilir

    Teknoloji

    iOS 26.1 Güncellemesiyle Gelen Yenilikler

    4 Kasım 2025
    Teknoloji

    Apple’ın Yenilenen Web App Store Deneyimi Neler Sunuyor?

    3 Kasım 2025
    Teknoloji

    Apple Intelligence ile Tanışın

    28 Ekim 2025
    Öneriyorum
    • Davetiye
    • Finteklerin Hafızası
    • Funda Güleç
    • Hasan Yalçın TV
    • Küçük İşletmeler için Sosyal Medya
    • neodyum mıknatıs
    • Teknolojinin Hafızası
    Kalemimden

    LinkedIn Karusel gönderileri nedir?

    15 Nisan 2024

    ABD ve İngiltere, Yapay Zeka Modellerini Düzenlemek İçin Anlaştı

    15 Nisan 2024

    Gömülü Finans Pazarı Büyüyor

    15 Nisan 2024

    YouTube Algoritmasındaki Değişiklikler

    15 Nisan 2024
    Beni Takip Edin
    • Facebook
    • YouTube
    • Twitter
    • Instagram
    • LinkedIn

    Bültene Kaydolun

    Güncel haber ve gündem başlıklarını kaçırmamak için e-posta adresinizle sistemimize kaydolabilirsiniz.

    Destekleyenler
    Ada Dijital Ajans
    Popüler Yazılar

    2025 Yılında Türkiye Teknoloji Pazarı Değerlendirmesi ve Gelecek Teknolojileri

    6 Kasım 2025

    iOS 26.1 Güncellemesiyle Gelen Yenilikler

    4 Kasım 2025

    Finteklerde Veri Ekonomisi ve Anlamlı Verinin Gücü

    4 Kasım 2025
    Editörden

    FinTech alanında haftanın gündemi 247

    2 Kasım 2025

    FinTech alanında haftanın gündemi 246

    26 Ekim 2025

    FinTech alanında haftanın gündemi 245

    19 Ekim 2025

    Bültene Kaydolun

    Güncel haber ve gündem başlıklarını kaçırmamak için e-posta adresinizle sistemimize kaydolabilirsiniz.

    LinkedIn Facebook X (Twitter) Instagram YouTube
    • Ana Sayfa
    • Editörden
    • Teknoloji
    • Dijital Dünya
    • Kültür Sanat
    • Fintech
    • Hakkımda
    • İletişim
    Copyright © 2025 · www.fundalina.com - Kullanım koşulları

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.