Üniversitede bir akademisyen iken, aniden İDO Genel Müdürlüğü’ne atanan Dr. Ahmet Paksoy’un, B planı yapmadan coşku ve tutkuyla giriştiği yolculuğunu anlattığı “Tecrübesizliğin Şansındır” kitabı, İstanbul Boğazında bir tekne turu ile tanıtıldı.
Püfür püfür esintili, şahane bir Eylül akşamı’nda bizleri teknede zarafetle karşılayan Paksoy; yaşayarak öğrendiklerini, liderlik becerilerini, sosyal medya tepkilerine şaşkınlığını ve gecelerinin gündüzler kadar uzamasına sebep olan yeni görevini esprili bir şekilde anlatırken, bu kitabın hayatına kattığı anlamı da dile getirdi.
Çıktığımız hayat yolculuğunda karşımıza neyi çıkacağını asla kestiremiyoruz. Bizleri tökezleten taşlar ve zıplatan engellere karşı var olmak için ilerliyoruz. Dr. Ahmet Paksoy’un kariyer yolculuğu, tecrübelerini ve başarılarını ortaya koyuş biçimi hedefleri olan herkes için kaynak niteliğinde.
Kitap, hayata giren yeniliklerin coşkusunu, telaşını ve sevincini her satırında yansıtıyor. Başarıyı hedefliyorsak hepimizde olması gereken samimiyet, tutku ve empati satır aralarından bize göz kırpıyor 🙂 Paylaşmak biz bloggerların doğasında var, kitabın çıkış amacı da bu aslında. Kitabı neden yazma ihtiyacı duydunuz sorusuna verdiği cevap verilen emeğin derin bir özeti aslında…
Niye kitap yazma ihtiyacı duydum. Genelde insanlar emekli olurlar o yoğun yaşadıklarını paylaşmak isterler. Gerçekten şu 10 yıl içerisinde genç ve tecrübesiz bir genel müdür olarak başladığım süreçte çok büyük değişimler yaşadım. Çok acılar çektim, çok krizler yaşadım. Tecrübesiz insan olarak çok başarısızlıklarla karşılaştım. Bir şeyler öğrendim. Bugün çok keşke dediğim işler vardır. ‘Ah keşke yapmasaydım’ dediğim. ‘İyi ki yapmışım’ dediğim işler olmuştur. Yani böyle bir hayat yaşadım. İstedim ki bir akademisyen olarak, bunu genç arkadaşlarla paylaşayım.
Sosyal medyaya dair söyledikleri ise uzun bir süre gülümsememize sebep oldu 🙂 Dr. Ahmet Paksoy bizden çok çekti….
Yaşayarak öğrenmek bu olsa gerek. Sosyal medyayı ben vapur olayında keşfettim. İstanbul şehir hatlarını aldım. İskeleleri yeniliyoruz… İnsanlarda korku var ‘vapurlar ne olacak’. Biz de yeni proje yapacağız dedik. Yeni deyince ‘eyvah vapurlar yok oluyor’ dediler. 2006 yılıydı bir topluluk ‘vapurumuvermiyorum.com’ diye bir İnternet sitesi kurdu. İnternet sitesi aracılığıyla bu bilgi anında her noktaya ulaştı. İnsanlar vapuru seviyor “Yok yapmıyorum” desem de duyulmuyor. O ara biz de ‘vapurlarkalacak.com’ sitesini kurduk. Bu bilgi yeter hiç unutmam”
Yazıma kitaptan aldığım bir paragrafla son veriyor, başarılı kariyer yolculuğu hedefleyen herkese bu kitabı öneriyorum 🙂
İş dünyasında yeteri kadar tecrübesi olmayan birinin, çalıştığı sektörün en gözde şirketinde en tepeye gelmesini, o sektörün uluslar arası örgütünde dünya başkanı olmasını bir süreç olarak görmek gerekiyor. Ben bu süreci bizzat yaşadım. Onun her bir anının tanığıyım. Burada yapmaya çalıştığım,işte bu tanıklıklarımı ve onlardan çıkarabildiğim sonuçları sizlerle paylaşmak oldu. Umarım bu paylaşımlar, ülkemizin ve iş dünyamızın gelişiminde, bilhassa gençlerimizin geleceğe dönük planlarının geliştirilebilmesinde yararlı olur. Yaptıklarımızı ve yazdıklarımızı en iyi şekilde değerlendirecek olanlar, hiç şüphe yok ki gelecek kuşaklardır.
Geleceğe doğru yolculuğumuzu hep birlikte, yeni tecrübeler, yeni fırsatlar ve yeni başarılarla sürdürebilmek; heyecan, istek ve coşkumuzu hiç kaybetmemek ve bu heyecanımızı her zaman paylaşmak dileğiyle.
Dr. Ahmet Paksoy’un sosyal hesaplarına aşağıda ulaşabilirsiniz.
Davet için, Sayın Dr. Ahmet Paksoy’a, Zarakol İletişim Hizmetleri’ne ve arkadaşım Aslı Pınar Tüfekçi’ye teşekkürler 🙂