Ayla Filmi için hazır mısınız?
Oscar ödüllerinde “En iyi yabancı film” dalında ülkemizi temsil edecek olan Ayla Filmi 27 Ekim’de vizyonda.
Gerçek bir hikayeyi konu alan film, duygusal sahnelerinin yoğunluğu ile dikkat çekiyor. Oscar yolunda Ayla filmine bol başarılar diliyorum. Filme ilgili merak edilenleri ve yorumumu yazımda bulabilirsiniz.

Ayla Filmi
Kore Savaşı’na katılan Türk askerlerinden Astsubay Süleyman Dilbirliği ile ailesini kaybeden Ayla adlı Koreli küçük kızın hikayesini beyaz perdeye taşıyan filmi basın gösterimi ile izleme fırsatı buldum. Süleyman’ın kızı olarak gördüğü Ayla’ya kavuşma hikayesi yürek burkuyor.
Filme konu olan ve savaşta Türk askerlerinin bularak Ayla ismini taktığı Koreli Eunja Kim, filmin gala gösterimi için İstanbul’a geldi. Film, henüz kimsenin görme fırsatı bulamadan Oscar adayı olarak ilan edilmesi sebebiyle çokça konuşuldu. Seçici kurul, Ayla filmini belirleyerek Oscar sürecini başlattı. Daha önce belgesel olarak izlediğimiz – bolca gözyaşı döktüren film, büyük bir prodüksiyon ve Türkiye Güney Kore ortak yapımı.
Filmimizin konusuna gelince…

Ayla Filmi Konusu
Filmimiz açılışını 1950 yılında Güney Kore’de bir köyde yapıyor. Düşman işgaline uğrayan köy askerlerce taranır, annesinin sakladığı küçük kız bir köşede ağlamaya başlar.
Tam bu esnada İskenderun’da yaz sıcakları başlamıştır. 39. Mekanize Piyade birliğinde görev olan 4 astsubay, günlük yaşamlarına devam etmaktedir. Hükümet yoğun çatışmaların yaşandığı Kore savaşına asker gönderme kararı alır. Seçilen askerlerden biri Süleyman Dilbirliği (İsmail Hacıoğlu) dir. Kendisine Astsubay Ali (Ali Atay) da eşlik edecektir.

Süleyman, sevdiği kız olan Nuran’a (Damla Sönmez) savaşa gideceğini söyler. Nuran, Süleyman’ın çok uzaklara gideceği ve dönmeme ihtimali üzerine gözyaşı döker. Maraş’taki ailesinden helallik isteyen Süleyman, Ali ile birlikte onları Kore’ye götürecek donanma gemisine biner. Yolculuk uzun sürecektir, bu süre boyunca gördüklerini ve duygularını mektuplarına döker.
Ekim ayında Busan’a inerler ve Türk bayrakları ile karşılanırlar. İlk defa sıcak çatışma içerisinde olacakları için herkes heyecanlıdır. Bağlı oldukları tümene ulaşırlar ve beklenmedik bir saldırı ile karşılaşırlar. Buradan orman içlerine girerek yollarına devam ederler. Ormanda yüzlerce sivilin cesetleri ile karşılaşırlar. Duydukları sesi takip ettiklerinde küçük bir kız çocuğuna rastlarlar. Süleyman onca ölü arasında ağlayan bu kız çocuğunu kucağına alır ve oradan ayrılırlar. Karargaha vardıklarında kızın adını Ayla (Kim Seol) koyarlar. Ayla çok korkmuştur ve hiç konuşmaz. Kısa süre sonra tam bitti denen savaşın, Çin’in dahil olmasıyla daha da güçlü bir şekilde alevlendiği haberi gelir. Zor günler başlamıştır.

Karargah Ayla için uygun bir yer değildir. Süleyman’ı koruyucusu ve babası olarak gören çocuk, ailesi bulunana kadar Türk askerlerinin yanına verilir. Mart ayına gelindiğinde Ayla durumuna alışmış ve konuşmaya başlamıştır. Türk askerleri için ülkeye dönme zamanı gelmiştir, adeta maskot haline gelen Ayla ve baba dediği Süleyman’ın ayrılık zamanı yaklaşır, olaylar gelişir.

Ayla Filmi Oyuncuları
Kore Savaşı sırasında yaşanan gerçek bir hikayeyi anlatan Ayla Filmi, Dijital Sanatlar Yapımevi tarafından çekilmiş. Film, Türkiye – Güney Kore diplomatik ilişkilerinin başlamasının 60.cı yılı olan 2017 yılının Ekim ayında, Türkiye, Güney Kore, Azerbaycan, Avrupa ve Amerika’da eş zamanlı olarak vizyona giriyor.
Filmin yönetmen koltuğunda Can Ulkay bulunuyor. Çok başarılı bulduğum görüntü yönetimini ise Jean Poul Seresin üstleniyor. Senaryosunu Yiğit Güralp’in kaleme aldığı yapımın müzikleri ise Fahir Atakoğlu’na teslim edilmiş.
Filmin oyuncu kadrosunda Süleyman Dilbirliği’nin gençliği rolünde İsmail Hacıoğlu – yaşlılığı rolüne ise Çetin Tekindor’u izliyoruz. Ayla rolüyle ise çocuk oyuncu Kim Seol bulunuyor. Kendilerine; Astsubay Ali rolünde Ali Atay, Üstteğmen Mesut rolünde Murat Yıldırım, Nimet rolünde Büşra Develi, Nuran rolüyle Damla Sönmez, Sadık rolüyle Caner Kurtaran, Pepe Muharrem rolüyle Ali Barkın eşlik ediyorlar.
Oyuncu kadrosu adeta “Gel, Oscar adayı film çekeceğiz ve sen de rol almalısın” şeklinde oluşturulmuş gibi. Ülkemizin iyi oyuncularının büyük kısmı ufak bile olsa yapımda görünüyor. Çetin Tekindor’un kusursuz oyunculuğunun yanı sıra Kim Seol’ün de çok başarılı olduğunu belirtmekte fayda var. Özellikle Ali Atay’ı ve Büşra Develi’yi de çok beğendim. Filmin ağırlığı İsmail Hacıoğlu’nun üzerindeydi ve o da rolün hakkını vermişti.

Filmin görüntü yönetimi çok başarılı, yapım ve kostüm tasarımları ise dönemi yaşatır nitelikte hazırlanmış. Ayla filmi tıpkı bir günlük gibi yansıtılıyor, bir yılın geçişine ortak oluyoruz. Ancak geçişler çok sık ve bu durum bazen tempoyu düşürüyor. Bu sebeple zaman zaman akışta akıcılık kayboluyor. Duygu yoğunluğu ise tahmin edeceğiniz gibi oldukça fazla. Filmde bolca gözyaşı var.

‘AYLA’ gerçek kahramanları hala hayatta olan ve 65 yıllık bir özlemin duygu yoğunluğunu aktarıyor. Ancak anlatım açısından keşke biraz daha kısaltılabilseydi… 124 dakika süreli filmi, daha uzun izliyormuş gibi hissediyorsunuz. Buna rağmen dev bir prodüksiyon ve ülkemiz açısından gurur verici bir yapım. İnsan böyle bir hikayeyi Spielberg ele alsaydı nasıl bir film izlerdik diye düşünmeden edemiyor.
Ayla filmine Oscar yolunda başarılar diler, hepinize şimdiden iyi seyirler dilerim ????????
Aşağıda Ayla belgeseli hakkında ek bilgi ve filmle ilgili güncel bilgileri bulabilirsiniz.
Ayla Filmi Fragmanı
Ayla Filmi Yorumu
Ayla Belgeseli
Ayla ile Süleyman’ın hikayesi, Kore Savaşı efsanesi ile büyüyen gazetecilerinin araştırmaları ile günyüzüne çıkarıldı ve belgesel oldu. İlk belgeselin duygusal başarısı ise Ayla fiminin doğmasına sebep oldu. Kore’nin MBC kanalı tarafından çekilen belgesel, 7 Mart 2017’de Kore’de yayınlandı ve izlenme rekorları kıldı.
Ayla Filmi, 23 Mayıs 2017 tarihinde TAIK (Türkiye ABD İş Konseyi) tarafından Washington D.C’de düzenlenen bir törenle 2017 yılı En İyi Proje-Kültürel Atıf Ödülü’ne layık görüldü.
Filme konu olan ve savaşta Türk askerlerinin bularak Ayla ismini taktığı Koreli Eunja Kim, filmin gala gösterimi için İstanbul’a geldi ve aşağıdaki açıklamaları yaptı;
“3 defa daha Türkiye’ye geldim ve Süleyman Baba’yı gördüm her seferinde. Her geldiğimde kalbimde garip bir duygu oluyor ve çok mutlu hissediyorum. Süleyman Babam’ı göreceğim için aşırı mutlu oluyorum. Süleyman Babam’ın olduğu bu ülke, benim ikinci vatanım. Televizyonda Türkiye’nin olduğu bir spor karşılaşması, haber ya da yarışma gördüğümde hep Türkiye’yi tutuyordum, gerçekten ikinci vatanım olarak hissettiğim için. Duygulanıyordum. Türkiye, benim için farklı bir yere sahip. Filmi herkesin izlemesini istiyorum. Orada, bir çocuğun savaşa maruz kalması sonucu yaşadıkları anlatılıyor. Umarım hiçbir çocuk artık savaşa maruz kalmaz, ailesiyle mutlu mesut yaşar bütün çocuklar ve dünyanın her yerinde bir barış yaşanır.”

Ayla Filmi 350 lokasyonda 926 salonda vizyona giriyor.
Yönetmen Can Ulkay “Ayla uluslararası bir hikaye. Her ne kadar arkasında koca bir savaş varsa da insana indirgenmiş bir hikaye. Koreli küçük bir kızla, Türk askerinin hikayesi. Ama ay yıldızı çıkarıp kızı değiştirin, bambaşka bir ülkede de aynı hikaye yaşanmış olabilir. Dolayısıyla bizim hikayemizin en büyük özelliği gerçek ve yaşanmış bir hikaye olması. Birçok savaşta böyle hikayeler yaşanmıştır. İkinci özelliği de kahramanlarının hayatta olması. Bu ulusal ve uluslararası çevrelerde filmi pozitif yönde etkiliyor. Toronto’daki gösterimin ardından çok pozitif ger dönüşler oldu. Gerçekten evrensel bir film yaptık. Çok milliyetçi unsurları bulundurmadık. Tabii ki Türk askeri var. Kahramanlık ise Türk askerinin bu kızı, küçük Ayla’yı sahiplenmesidir.” dedi.


