Furiosa: Bir Mad Max Destanı “Furiosa: A Mad Max Saga” filmi bu cuma vizyonda. Basın gösterimi ile izlediğim filmi sizin için yorumladım.
Dillere destan görselliği, hiç düşmeyen temposu ve eşsiz kurgusuyla son yılların en beğenilen aksiyon filmleri arasında yer alan George Miller imzalı Mad Max: Fury Road‘un öncesini anlatan Furiosa: Bir Mad Max Destanı Filmi bu cuma vizyona giriyor. Basın gösterimi ile izlediğim filmi sizin için yorumladım.
Furiosa: Bir Mad Max Destanı Filmi
Charlize Theron’un hayat verdiği Furiosa karakterinin çocukluk ve gençlik dönemini anlatan film, George Miller imzası taşıyor. Mad Max serisinin bu beşinci filmi, hikayeyi beş bölüme bölerek anlatıyor. Her bölümde Furiosa’nın çocukluk ve gençlik dönemlerindeki hayatta kalma mücadelesine şahitlik ediyoruz. İlk filmde izlediğimiz evine dönmek için çırpınışının nedenlerini anlıyoruz.
Furiosa: Bir Mad Max Destanı Filmi Konusu
Film tüm bu kaotik ortamın kısaca anlatıldığı bir bölüm ile başlıyor. Su ve hava hızla kirleniyor, gıda kıtlığı başlıyor. Dünya bir kaosa sürüklenirken çeteler ortaya çıkıyor. Hızla gelişen bu olaylardan sonra Furiosa’nın çocukluğuna ve tüm bu kaostan uzak, adeta bir vahaya benzeyen yeşillik ve bolluk içerisindeki Nice Annelerin Yeşil Diyarına uzanıyoruz. Diyardan kaçırılan Furiosa, kendisine Savaş Lordu diyen Dementus liderliğindeki büyük bir Motorcu Sürüsü’nün elinde buluyor. Furiosa’yı kurtarmak için çetenin peşine düşen annesi Mary Jo Bassa (Charlee Fraser) ise başarılı olamıyor. Çete ile birlikte Çorak Topraklar’da ilerleyip, Ölümsüz Joe’nun başkanlık ettiği Kale’ye ulaşan Furiosa iki diktatör arasında kalıyor. Eve dönüş yolunu bulmak için çabalarken birçok sınavdan geçen Furiosa’nın hayatta kalma mücadelesi sürüyor.
Furiosa: Bir Mad Max Destanı Filmi Oyuncuları
Oscar Ödüllü usta yönetmen George Miller, 30 yıldan uzun bir süre önce çığır açan “Mad Max” filmleriyle yarattığı ikonik distopik dünyaya geri dönüyor. 6 Oscar ödüllü küresel hit “Mad Max: Fury Road”un güçlü karakteri Furiosa’nın kökenlerini ortaya çıkaran yeni, orijinal, bağımsız bir aksiyon macerasıyla yeni bir sayfa açan “Furiosa: A Mad Max Saga” filminin başrolünde Taylor-Joy’un yer aldığı filmde Chris Hemsworth’un yanı sıra Alyla Browne ve Tom Burke de rol alıyor. Filmin yapımcılığını Miller ve Doug Mitchell üstleniyor.
Senaryoyu “Mad Max: Fury Road”un ortak yazarı Nico Lathouris’le birlikte kaleme alan Miller’ın, kamera arkasındaki yaratıcı ekibinde birinci yönetmen yardımcısı PJ Voeten ve ikinci ekip yönetmeni ve dublör koordinatörü Guy Norris. Filmin görüntü yönetmeni Simon Duggan, besteci Tom Holkenborg, ses tasarımcısı Robert Mackenzie, kurgucu Eliot Knapman, görsel efektler sorumlusu Andrew Jackson ve renk uzmanı Eric Whipp yer alıyor. “Mad Max: Fury Road”dan çok sayıda ekip üyesinin devam filmi için geri döndüğü ekipte uzun süredir birlikte çalıştıkları yapım tasarımcısı Colin Gibson, kurgucu Margaret Sixel, ses mikseri tasarımcısı Ben Osmo, kostüm tasarımcısı Jenny Beavan ve makyaj tasarımcısı Lesley Vanderwalt bulunuyor.
Furiosa: Bir Mad Max Destanı (Furiosa: A Mad Max Saga) Filmi Yorumu
Aşağıdaki bölüm spoiler içerir. Bu bölümü filmi izledikten sonra okumanızı öneririm.
Hatılarsanız Mad Max Fury Road’un en büyük özelliği, görsel efektlerin çoğunluğunun CGI yerine gerçek çekimlerden oluşmasıydı. Hatta Cirque du Soleil’den 150’den fazla çalışan, bu filmin birçok sahnesinde dublör olarak yer almıştı. Ancak bu defa bol bol CGI izliyoruz. Bu durum bazı sahnelerde can sıkıcı olabiliyor. İlk filmdeki tadı ve görsel büyüyü bu filmde alamadığımızı söylemekte fayda var.
George Miller son röportajında; yakın zamanda aynı yöntemle çekilen filmlerden memnun kalmamış olması nedeniyle, Furiosa karakterinin daha genç bir versiyonunu oynaması için Theron’u dijital olarak gençleştirmek yerine rolü Anya Taylor-Joy’a verdiğini açıklamıştı. Miller’a hepimizin saygısı sonsuz ama Charlize Theron’un canlandırdığı Furiosa güçlü, sert ve lider bir karakterdi. Karakterin gençliğini canlandıran Anya Taylor-Joy ise oldukça kırılgan, çevik olmasına rağmen güçsüz ve ürkek bir karakter sergiliyor.
Dr. Dementus rolünde Chris Hemsworth’u izliyoruz. Dr. Dementus ailesini ve çocuğunu kaybettiği için Furiosa’yı çocuğu yerine koymaya çalışıyor. Furiosa’nın çocukluğunu çalan Dementus hırslı, kötü, dengesiz ve bir o kadar da güçlü bir karakter. Ancak Dementus adının hakkını veremiyor. Karizmatik ama çılgın değil, sadece deli derecede buyurgan. Ben Chris Hemsworth’u sahnelerde çok rol çaldığı için bu filme yakıştıramadım. Her an bir muziplik veya espri yapacakmış gibi oluşu beni bir parça rahatsız etti. Kullandığı motorlar ise muhteşem görünüyordu. Sezar’ın aracına benzeyen üçlü motor düzeneği, manken bedeni giydirilmiş motor tasarımlarına bayıldım. Bunun yanında, film, Immortan Joe’nun kötülüğünü yumuşatıyor gibi de görünüyordu. Immortan Joe intihar suikastçılarından oluşan hasta bir mezhebe hükmeden ve hareminde cinsel köle eşler tutarak kraliyet soyunu sürdürmeye çalışan bir hükümdardan fazlası değildi. Bana göre filmin yan ve etkisiz kötü karakteri olarak kaldı. Bu iki yenilmez kötü adamı olmasına rağmen, hiçbiri istediğiniz kadar çılgın kötü adam olamadı.
Filmin sonlarına doğru Chris Hemsworth’un Anya Taylor-Joy ile diyaloğunu gereksiz uzun, etkisiz ve sıkıcı buldum. Böyle alt alta yazınca oyuncular arasında tutmayan bir kimya olduğu muhakkak diye düşünüyorum. Oyuncular arasında kadın – erkek grubu kurduğumun da farkındayım ama kendimi tutamadım…
Diğer yandan Furiosa’nın küçüklüğünü canlandıran Ayla Brown başarılıydı ve Anya Taylor-Joy’a çok benziyordu, ancak kendisini erkek olarak tanıttığı sahneler inandırıcılıktan uzaktı. Sonra büyüdü ve Anya Taylor-Joy rolü devraldı. Taylor-Joy güçlü bir oyuncu ancak Charlize Theron’un sergilediği etkileyicilikten çok uzak görünüyordu. Filmdeki en etkileyici kadın oyuncunun anne Mary Jo Bassa rolüyle Charlee Fraser olduğunu düşünüyorum. Thunder Bike’ı tamir edip sürebilen ve yavrusunu korumak için ölmeye hazır acımasız bir savaşçı olarak hepimizin belleklerine kazındı.
“Furiosa”, içindeki tüm ilgi çekici sahnelere rağmen, benim için çok tatmin edici bir izleme sunamadı. Diğer yandan “Fury Road”da Furiosa karakterini çok sevdiğim kadar, onun derinlemesine dalan ama yüzeyde kalan köken hikayesini gerçekten görmeniz gerektiğini ve mutlaka sinemada izlemeniz gerektiğini düşünüyorum.
Şimdiden iyi seyirler diliyorum.